24 Kasım 2010 Çarşamba

hakimiyetsiz gözyaşları

Sinirlendiğimde ağzımın tadıyla,doyasıya kavga edemedim.Hiçbir zaman keyifle kavga edilmez benimle.Önce sesimde başlayan titremelerle geliyorum der ağlama.O an kısa bir es verip konuşmam sanki ağlamayı engelleyebilecekmişim gibi umutla beklerim geçmesini.Yutkunur tekrar nefes alıp konuşmaya başlarım.Çatallaşmış titrek sesimi duymak kendimden nefret ettirir.Gözyaşlarım geliyorum der.Karşımdakininse durumunu anlatmaya gerek yok.Kavgaya ciddi başlamış birinin birden evrim geçiren maymuna dönmesi afallatır onu.Önce anlamaya çalışır ağlayacak mı yoksa kendine hakim olacak mı diye.Sonrasında ne yapacağını bilmeden bekler,ya devam eder ya teselli eder.Ben hiç hayatımda şöyle ağzıma geleni söylediğim,bağırıp çağırdığım bir kavga anısı anlatamayacak mıyım?Neden her tartışma sonunda sinirlerime hakim olamıyorum.Psikolojik olarak bir adı var mıdır bu durumun?Gerçekten ağlamak istemiyorum tersine güçlü kararlı,sözünü dinleten biri olmak istiyorum ama ne yazık ki çaresiz,duygusal,zayıf biri olup çıkıyorum.Nasıl özeniyorum tartışırken sesi cılızlaşmayan insanlara.Düğüm düğüm boğazım,dolu dolu gözlerim ve kontrol edemediğim sesimle çok kötü bir tartışma insanı olup çıkıyorum.Üstesinden gelmek mümkün müdür?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder