3 Aralık 2010 Cuma

bisiklet

hayatında hiç bisiklete binmemiş birine bisikleti anlatmanız gerekseydi nasıl anlatırdınız?bugün gerçekleştirdiğim geleneksel bisiklet turum esnasında aklıma geldi.düşünün ki ıssız,yol geçmeyen,doktoru,okulu,ışığı olmayan bir köydesiniz.türkiye veya dünya üzerinde herhangi bir yer hayal edin.çocuk ya da yetişkin, ona bisikleti anlatacaksınız aklınıza ne gelir nasıl anlatırsınız.ince iki tekerleğin üzerinde dengede durmaya çalışarak ayaklarınızla pedalları çevirerek yürüttüğünüz,hızını ayarlayabildiğiniz bir taşıma aracı.insanların kafasında canlandı mı sizce birşeyler?hadi şimdide bisikleti başka türlü anlatmayı deneyin.bisikletin tanımını yapmak benim için hep duygusallık içerir.herkes için önce çocukluk demektir bisiklet.babayla en yakın olunan anlardır.babaya duyulan sonsuz güvendir.babanın size hayat yolundaki en önemli desteklerindendir.birçoğumuz için çocuklukta güzel bir anı olarak kalır.bazı tutkunlarsa vazgeçemezler bisikletin sağladığı özgürlükten,mutluluktan. trafikte olmak hiç kolay değil.yayalar ve araçlar için potansiyel bir baş belasısınız.ne araçlar ne yayalar ister sizi caddelerde.sizin yeriniz sahilin güvenli kollarıdır onlara göre.bisikleti ulaşım aracı olarak kullanmanızı anlamlandıramaz birçok insan.bisiklet pazar günü sahil dolaşması için varolmuştur onlara göre.ya da ne bileyim bakkal çırağının sipariş yetiştirme aracıdır.
   bisiklet özgürlüktür,kaçıştır,tek başına olabilmektir,güç ve tutkudur.bir sürü insanın dünya turu hayali vardır elbette.bisikletle dünya turu yapmaksa benim hayalim.bunu gerçekleştiren insanları görmek,okumak,takip etmek benim için inanılmaz zevkli.bisikletin insan hayatına kattığı en önemli kazançsa sükunettir,şehrin gürültüsü,iş hayatının karmaşası,stres hepsinden kurtulursunuz.yalnız kalmanıza olanak verdiği için kendinize dönersiniz,düşünürsünüz herşey hakkında.yalnız olmak düşünüldüğü,öğretildiği kadar kötü değildir.rüzgarı,yağmuru,güneşi hissedersiniz bisikletteyken.yağmura yakalanmak birçoğumuzu mutsuz eder sinirlendirir değil mi?gözlerinizi kapatın bisiklette yağmura yakalandığınızı kafanızı geriye yatırıp yağmur damlalarının ağzınıza düştüğünü,damlaların kirpiklerinizi dövdüğünü ve bu arada bisiklet sürdüğünüzü hayal edin.bu hayalden etkilendiyseniz ilk iş bütün bir gün aylak aylak bisikletle dolaşın.yok eğer sizi mutlu etmediyse,toplu taşıma araçlarının yoğun kalabalığına geri dönün.

 eğer okumak isterseniz 1884 yılında peni-çeyrek peni(ön tekeri büyük) bisikletiyle dünya turuna başlayan thomas stevens,san francisco'dan başladığı turunu tahran'da bitirir,yolu türkiyeye de düşen thomas'ın yaşadığı dönem göz önüne alındığında ne denli cesur ve inanılmaz bir macera yaşadığını okurken derinden hissediyorsunuz. '''san francisco'dan tahran'a bisikletle dünya turu'''thomas stevens-pozitif yayıncılık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder