11 Ocak 2011 Salı

varolmayan işaretler

İkilemler içinde kaldığın; doğru seçeneği bulamadığın zamanlarda başlar hayat şekillenmeye.Doğru nedir? diye sorgularsınız kendinizi.hayatın mucizesi sandığınız olayın dünyanızı yıkması karşısında acı içinde kıvranırken neden yanlış yola saptığınızı anlarsınız bir anda…
Tanrım bir işaret ver diye beklediğiniz anlarda gelmez o işaret çünkü siz de biliyorsunuzdur ki yapmak istediğiniz şey doğru değildir.yine de engel olamazsınız kendinize sonunun çıkmaz olduğunu bildiğiniz halde girersiniz yola,umudunuz yolun göremediğiz bölümünde bir geçit olması ve sizin o geçitten sonuca ulaşmanızdır.ne yazık ki yoktur o geçit:ya geri dönersiniz,ya aptalca beklersiniz çıkmaz sokağın sonunda(ne kadar bekleyeceğinizi bile bilmeden)hayattan işaret beklediğiniz anda anlayın ki,yapmak istediğiniz ve kılıflar uydurmaya çalıştığınız şey yanlış.hemen dönün yolunuzdan,yolun o tarafı karanlık ve karışık.zaman zaman bahsettiğim bu ikilem içinde kıvranırım ve işaretler beklerim nafile.aldığımı düşündüğüm her işaretin sonunda pişmanlık duyarım yaptığımdan.zaten inansa insan yaptığının doğruluğuna,anlamlandırmaya,doğrulandırmaya çalışmaz.düşünmeden yapar yapması gerekeni.duraklıyor,sorguluyor,anlam arıyorsan vazgeç pişmanlık duymadan.aklın seni durduramayacak bir noktadan sonra.

1 yorum:

  1. güzel dedin de ablacım sorun şu ki; bazen sonuna kadar gitmek en başa dönmekten daha kısa kısa sürer.

    YanıtlaSil